İşitme ve işitme kaybı tipleri nelerdir?

İşitme Nedir?

İşitme, insanoğlunun çevresiyle iletişim kurmasını sağlayan en önemli duyularından biridir. İnsanlar işitme duyusu sayesinde ana dili ile konuşmayı öğrenebilirler ve iletişim kurabilirler.

Nasıl Duyarız?

Çevredeki ses dalgaları çanak şeklindeki kulak kepçesinde toplanarak dış kulak kanalından içeri girer. Titreşen esnek kulak zarı tarafından orta kulağa ve orta kulakta vücudun en küçük kemikleri olan sırasıyla çekiç, örs ve üzengi kemikçiklerini hareketlendirerek iç kulağa iletilirler. İç kulakta ‘’salyangoz(koklea)’’ denen organda mekanik ses enerjisi elektrik iletimine çevrilerek sinirler yoluyla beyin sapına ve beyine taşınırlar.

İşitme kayıplarındaki temel problem ses sinyallerinin beyine ulaşmasının engellenmiş olmasıdır.

İşitme Neden Önemlidir?

İşitme duyusu, konuşma, dil gelişimi, iletişim ve öğrenme için oldukça önemlidir. İşitmenin yaşam içindeki önemi şöyle özetlenebilir.

1-İşitme , yakın fiziksel çevremizdeki olan olaylar hakkında süreklilik gösteren bir bilgi kaynağıdır.

2-Fiziksel güvenlik için önemli olan uyarı sinyallerinin alınmasını sağlar.

3-Fiziksel beceriyi kazanmak ve sürdürmek için kişiye yardım eder.

4-Dünyanın geri kalanı ile bir bağ oluşturur, içgüdüsel olarak mental sağlığa katkıda bulunan duygusal bir bağ olur ve sosyal rahatlık sağlar.

İşitme kaybı; lisan gelişimi, konuşma üretimi,iletişim,sosyal ilişkiler, bilişsel beceriler,akademik başarı ve istihdam gibi pek çok alanı etkilemektedir.

İşitme Kaybı Tipleri Nelerdir?

İşitme kayıpları doğuştan veya sonradan kazanılmış olabilir.

İletim tipi işitme kaybı, sensörinöral işitme kaybı, mikst tip işitme kaybı, santral tip işitme kaybı ve fonksiyonel ( organik olmayan, psikojenik) tip işitme kaybı şeklinde 5 e ayrılır.

Yaşamın ilk 3.5 yılı dinleme deneyimleri için çok önemlidir. Dinleme deneyimi bir çocuğun konuşma ve dil gelişimini etkiler.

İşitsel uyaranın yokluğu veya azlığı, dil yoksunluğuna neden olabilir.

İşitme kaybı, başlangıç yaşına göre prelingual ( dil kazanımı öncesi) , perilingual( dili kazanma dönemi) veya postlingual( dil kazanımı sonrası) olabilir.

Prelingual kayıplar genelde 0-2 yaş arası olup bu dönemde ki işitme kayıpları ciddi sonuçlar doğurabilir.

Perilingual kayıplar ise genelde 3-5 yaş arası görülür ve yine erken teşhis edilmezse dil becerilerine olumsuz etki eder.

Postlingual kayıplar ise 5-6 yaşından sonra görülmekte olup dil gelişimine etkisi işitme kaybının şiddeti ve süresi ile ilişkilidir.

Başlangıç dönemi ne zaman olursa olsun erken dönemde işitme azlığının ve/veya kaybının teşhisi ve işitmenin rehabilitasyonu önem arz eder. Erken dönemde işitme cihazı ile duyma amplifikasyonu sağlanan bu çocuklara vakit kaybedilmeden işitsel-sözel eğitimi başlanması gerekir. Bu noktada KBB hekimi , odyolog ve odyometrist ile beraber aile eğitimi ve desteği de büyük rol oynar.

İşitme kayıplı bireyler ve çocuklarda belirtiler nelerdir?

Bu çocuklarda kelime haznesi sınırlıdır. Daha kısa ve basit cümleler kurabilirler.Karışık cümleleri yazmak ve anlamakta sorun yaşayabilirler.

Konuşurken konuşma ritmi, seslerinin şiddeti değişkenlik gösterebilir. Konuşma akıcılığı azalır.Akademik başarıda zamanla düşme görülebilir.

Bununla beraber sosyal izolasyon,yalnızlık, mutsuzluk , arkadaş edinememe görülebilir.

İşitme Engelinin Tedavisi Nedir?

İşitme kayıplarında tedavi , işitme kaybının tipine ve yüzdesine , tek veya iki kulağın tutulmasına, hastanın yaşına , altta yatan nedene göre değişebilir. Bazı durumlarda tedavi mümkün olmamakla beraber hastanın erken teşhisi ve onu ileride oluşabilecek sorunlardan koruyacak şekilde erken rehabilitasyonu en uygun seçenek olabilir.

Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Ailede daha önceden, özellikle erken yaşta duyma engelli bireyin var olması, çocuk hastalarda erken teşhis için bir ipucu olabilir.

Bu ailelere genetik tarama ve danışmanlık önerilebilir.

Yeni doğan işitme tarama testleri ihmal edilmemeli tarama testlerinde şüpheli görülen sonuçları mutlaka tekrarlanmalıdır.

Dil gelişiminde gecikme fark edilen, yüksek sesle konuşan, TV sesini yüksek açan, söylenenlere yanıt vermeyen, okul başarısında ve sosyal iletişiminde gerilik farkedilen çocuklarda mutlaka KBB muayenesi ve gerekirse işitme testi yapılmalıdır.

Aile bireyleri , anne-babalar sağlıklı bir dil gelişimi için erken dönemde çocuklarına yeterli sözlü uyaranda ve geri beslemede bulunmalı, onlarla diyalog içinde bulunmalıdır. Teknolojik cihaz kullanım yaşının oldukça düştüğü bu dönemde , bu tarz cihazların fazlaca kullanılması özellikle erken çocukluk döneminde dil gelişimini etkileyebilir.

İşitme Engelli bireyler için toplumun her ferdince ve kurumlarca , onların hayatlarını kolaylaştırıcı tedbirler alınmalı , gereken özen gösterilmelidir.

Op. Dr. Kağan İPÇİ

Kulak Burun Boğaz Uzmanı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir